Bir Almanya’dan İstanbul’a gelen H.B., kendisini MİT ajanı olarak tanıtan S.T. tarafından kandırıldı. İddiaya göre, S.T. 3 ay sonra gizli göreve gideceğini, şehit düşeceğini ve bu sebeple açılmak istediğini söyleyerek H.B.’yi etkileyip ona âşık etti. S.T.’nin sınır ötesi harekâta gideceğini ve paraya ihtiyacı olduğunu iddia ederek sürekli para istemesi üzerine H.B., rahatsızlık duymaya başladı. Bu durumu sorguladığında ise erkek arkadaşı tarafından ‘vatan haini’ şeklinde aşağılandı.
Manipüle edilen H.B., kutsal saydığı değerler üzerinden kandırıldığının farkında olmasına rağmen vatanı için olduğunu düşünerek erkek arkadaşının isteklerini yerine getirdi. S.T. sürekli olarak evlenme vaadiyle kandırdığı H.B. ile cinsel ilişkiye girdi, ancak nikahsız birlikteliği kabul etmeyen H.B.’yi sürekli olarak hedef aldı ve manipüle etmeye çalıştı.
H.B. bankadan para çekerek istenilen miktarı S.T.’ye vermek zorunda kaldı. Ancak gerçekleri anlamaya başladığında, erkek arkadaşının aslında bir dolandırıcı olduğunu gördü. Bu durumu kabul edemeyen H.B., avukatı aracılığıyla S.T. hakkında dava açılmasını ve cezalandırılmasını talep etti.