Hind Rajab’ın Sesi: Sinemanın Vicdanı Türkiye’de Vizyonda

Yürekleri dağlayan bir film... ‘Hind Rajab’ın Sesi’ yarından itibaren sinemalarda

Venedik’te Ödüllü Film, Gerçek Bir İnsanlık Dramını Perdeye Taşıyor

Sinema, izleyiciyi farklı dünyalara taşıyan bir araç olmanın ötesinde, gerçek dünyanın acılarını ve trajedilerini aktaran güçlü bir haber alma alanıdır. Bu bağlamda, Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania’nın imzasını taşıyan ve yarın Türkiye sinemalarında gösterime girecek olan ‘Hind Rajab’ın Sesi’ son derece kritik bir yapım olarak öne çıkıyor. Film, 29 Ocak 2024’te Gazze’de İsrail askerlerinin düzenlediği bir saldırıda ailesini kaybeden ve saatlerce yardım bekleyen 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın gerçek hikayesini konu alıyor.

Gerçek Ses Kaydı ve Dramatik Kurgunun Usta Buluşması

‘Hind Rajab’ın Sesi’, saldırıdan sağ kurtulan küçük kızın Filistin Kızılayı’nı çaresizce aradığı gerçek telefon görüşmelerinin ses kayıtlarını kullanıyor. Yönetmen Ben Hania, bu yürek parçalayıcı kayıtları, çağrı merkezindeki acil durum ekiplerinin -başta operatörler Omar ve Rana olmak üzere- ambulansı ulaştırmak için verdiği umut mücadelesinin kurgusal anlatımıyla ustaca harmanlıyor. Eleştirmenler, filmin başarısını, bu hassas konuyu sömürmeden, dramatizasyon ve belgesel tarzını cesaretle birleştirmesine bağlıyor.

Uluslararası Alanda Büyük Yankı Uyandırdı

Filmin dünya prömiyeri, bu yılki Venedik Film Festivali’nde yapıldı ve gösterimin ardından dakikalarca ayakta alkışlandı. Jüri, filmi ‘Gümüş Aslan’ ödülüne layık gördü. Ayrıca Joaquin Phoenix, Brad Pitt ve Alfonso Cuarón gibi isimler filmin yürütücü yapımcıları arasında yer alıyor. Filmin, önümüzdeki Oscar ödüllerinde ‘En İyi Uluslararası Film’ kategorisinde aday olması bekleniyor.

Türkiye’de Üst Düzey Kabul ve Gösterim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hind Rajab’ın ailesini ve akrabalarını Beştepe’de kabul etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan da filmi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde izledi. Gösterimin ardından yaptığı paylaşımda, “Gazze’de acımasızca hayattan koparılan 6 yaşındaki Hind Rajab’ın sesi, tüm dünyanın duyduğu ama kimsenin cevaplamadığı bir imdat çığlığıydı” ifadelerini kullandı. Film, sinemanın yaşanan insanlık suçları konusunda farkındalık yaratmadaki vazgeçilmez rolünü bir kez daha hatırlatıyor.