İsrail’in Filistinli kardeşlerimize yönelik acımasız bir katliam gerçekleştirdiği bildirildi. İsrail güçleri, camilerden hastanelere kadar birçok yerde saldırılar düzenledi. Bu saldırılar sonucunda binlerce kişi hayatını kaybetti ve on binlerce kişi yaralandı. Sadece Gazze ve Ramallah bölgelerine yönelik yapılan saldırılarda, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce kişi şehit oldu. 2,3 milyon insanın yaşadığı dar bir alana 12 binden fazla bomba yağdırıldı. Bu vahşet karşısında batılı ülkelerin sessiz kaldığına da dikkat çekildi.
Avrupa Birliği Komisyonu ise henüz ateşkes çağrısı yapmadıklarını belirtti. Ancak bu durum, daha kaç insanın ölmesi gerektiği konusunda tartışmalara neden oldu. Batılı ülkeler, saldırılara koşulsuz destek vermek yerine insan hakları konusunda daha aktif bir rol üstlenmelidir. Uluslararası basının da gerçekleri net bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir. Gazze’den gelen haberler ve fotoğraflar, insanların duyarsız kalmalarını imkansız hale getiriyor. Hiçbir eylem, bu vahşeti meşru kılamaz.
Gazze bölgesinde yaşanan vahşetin ortakları arasında uluslararası kuruluşlar da bulunmaktadır. AB Komisyonu’nun ateşkes çağrısı yapabilmesi için daha kaç çocuğun ölmesi gerektiği soruldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de daha fazla bomba düşmesini beklemesi eleştirildi. Katliamları görmezden gelen medya organları da savaş suçlarını aklamaktadır.
Türkiye, Gazze halkının acil ihtiyaçlarını karşılamak için çaba harcamaktadır. Diplomatik temaslar sürdürülürken, insani yardımlar da hızla ulaştırılmaktadır. Mısır ile işbirliği yaparak birçok yardım malzemesi Gazze’ye gönderilmiştir. Saldırılardan etkilenen çocuklara yönelik tıbbi ve psikolojik destek sağlanması için çalışmalar devam etmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e seslenirken tarihteki benzer durumları hatırlattı. İsrail’in de kendisine yardım eli uzattığımız durumlar olduğunu belirtti. Gazze’deki çocuklarla İsrailli çocuklar arasında hiçbir fark olmadığını vurguladı.
Erdoğan ayrıca aile yapısının korunması gerektiğini ve evlenme yaşı ile çocuk sayısının azalması konusunda endişelerini dile getirdi. Türkiye’nin daha fazla nüfus ve aile birliği ihtiyacı olduğunu söyledi.