İstanbul’dan ABD’ye Uzanan Bir Başarı Hikayesi: Buse Babadağ

ABD sahnesinde bir ilk... Türk kızı ‘prima balerin’

20 Yıllık Dans Serüveni Baş Balerinliğe Ulaştı

İstanbul’da başlayan dans yolculuğu, ABD’nin önde gelen bale topluluklarından Ballet San Antonio’da baş balerinliğe uzanan Buse Babadağ, sanat dünyasında Türkiye’yi gururla temsil ediyor. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndaki eğitiminin ardından Almanya’daki ‘Hochschule für Musik und Theater-Ballett Akademie München’e devam eden Babadağ, kariyerine ABD’de ‘Tulsa Ballet’ ve ‘Ballet San Antonio’ gibi prestijli topluluklarda devam etti. Geçtiğimiz aylarda ‘principal dancer’ unvanını alarak Amerikan bale tarihinde adını yazdıran sanatçı, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

“Bale ile tanışmamdan bu yana 20 yıl geçti. Son 11 yıldır ise Amerika’da profesyonel bir bale kariyeri sürdürüyorum. Bu süreçte, Amerika’daki profesyonel bale topluluklarında görev alan tek Türk balerin oldum. Bu yıl aldığım ‘principal dancer’ unvanı ise benim için çok özel bir dönüm noktası oldu; çünkü bu terfi ile birlikte Amerikan bale tarihinde ‘ilk Türk baş balerin’ unvanını kazandım.”

Bir Rüyanın Peşinde: Almanya’dan ABD’ye

Buse Babadağ’ın bale serüveni, çocukluk arkadaşının ısrarıyla başladı. Dokuz yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na giren sanatçı, Almanya’da eğitimini tamamladıktan sonra ABD’ye gitme hayalini gerçekleştirdi. Münih’te geçen bir anısını şöyle paylaştı:

“Almanya’da, Hochschule für Musik und Theater – Ballett Akademie München’den Bachelor diplomamı aldım. Münih’te çok sevdiğim bir arkadaşımla bahçede kahvaltı ediyorduk. Tam o sırada gökyüzünden bir uçak geçti. Arkadaşım göğe bakıp birdenbire, ‘Bence biz Amerika’ya gideceğiz’ dedi. Gülümsedim. İçimden ‘Avrupa’da bile işler bu kadar zorken, Amerika imkânsız’ diye geçirmiştim. O gün birkaç Amerikan bale topluluğuna seçmeler için başvuru yapmaya karar verdik. Kısa videolarımızı gönderdik ve inanılmaz bir şekilde ertesi gün Tulsa Ballet’ten yanıt geldi. Amerika bizim için bir hayaldi, gerçek olmuştu.”

Zorluklar ve Başarılarla Dolu Bir Kariyer

ABD’deki ilk yıllarında kültürel ve mesleki zorluklarla karşılaşan Babadağ, kendini kanıtlamak için ekstra çaba sarf etti. Kariyerinde önemli dönüm noktalarından biri, yeşil kart almasını sağlayan Dance Alive National Ballet oldu. Daha sonra Indianapolis Ballet ve Ballet San Antonio gibi topluluklarda dans eden sanatçı, Sofiane Sylve gibi efsane isimlerle çalışma fırsatı buldu. Bu deneyimi şöyle anlattı:

“Sofiane Sylve’nin direktörlüğünde Fransız bale tekniğini öğrendim. Onunla çalışmak adeta pop müzikte Madonna ile çalışmak gibiydi. Dördüncü sezonumun sonunda Sylve beni sahnede ‘principal dancer’ olarak anons etti. O an, hayatımın en özel anlarından biriydi. Çünkü bu sadece bir terfi değil, yıllarca süren emeğin, mücadelelerin bir simgesiydi.”

Türkiye’de Sahne Almak En Büyük Hayali

Başarılarına rağmen en büyük hayalinin Türkiye’de sahneye çıkmak olduğunu belirten Babadağ, “11 yıldır Amerika’da sahnedeyim ama ne yazık ki annem dışında beni kimse sahnede izleyemedi. Bir gün misafir dansçı olarak Türkiye’de sahneye çıkmak istiyorum” dedi. Türk ve Amerikan bale dünyası arasındaki farklara da değinen sanatçı, “Türk dansçıları bale için genetik açıdan çok ideal bir fiziksel yapısına sahip. Ancak karşılaştırmak gerekirse, Türkiye’de bale repertuvarı ağırlıklı olarak klasik eserlerle sınırlı” ifadelerini kullandı.