İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP’nin Bilecik’teki belediye başkanlığını kaybetmesi üzerine gündeme gelen tartışmalar hakkında şu ifadeleri kullandı: “Biz AK Parti ile anlaşma yapmış olsaydık, bizi üzen ve kandırıldığımız bir milletvekilinin bizden seçilip AK Parti’ye geçmesi mümkün olur muydu? Buna inanmak basit bir hakarettir. O arkadaşımız, parti içindeki süreçlerin yerine getirilmediği bir sistemde seçildi. Bütün inancımızla söylüyorum ki Eskişehir, manipülasyona izin vermez ve bu kurnaz insana oy vermez.”

Akşener, konuşmasında şunu da belirtti: “Biz hiçbir tarafı desteklemiyoruz ancak ilginçtir ki her iki tarafın da argümanları aynı. Bu durumu etik olmayan bir davranış olarak görüyorum ve gereği yapılmayan bir kişi için bu namertlik olarak adlandırılır. Siz istediğiniz kadar inleyin, bağımsız bir şekilde bu ülkede üçüncü bir yol açacağız. Her konuda suçlanıyoruz ama dürüst bir şekilde DEM (Demokratik Eğitimciler Derneği) ile el sıkışın. Kimse elinizi tutmuyor, her yeri alın, görelim dünyanın ne olduğunu. Bu seçimde sadece belediyeler değil, başka bazı konular da oylanacak. Örneğin DEM’e bağlı olanlar mı? HÜDAPAR’a boyun eğenler mi? Yoksa İYİ Parti’nin dik duruşu mu?”

Akşener ayrıca terör örgütü PKK’nın Pençe-Kilit Harekât bölgesindeki saldırı sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini de anlattı: “Büyük terör olaylarından sonra her zaman ilgili bakanlıkları ve Cumhurbaşkanı’nı ararım. Bu defa da aynısını yaptık. Milli Savunma Bakanı geri dönmedi ancak Sayın Hakan Fidan ve Sayın Erdoğan geri döndüler, bilgi verdiler ve ben de bunu ekibime ilettim. Milli Savunma Bakanı hâlâ dönmedi ama en hızlı geri dönen Sayın Hakan Fidan oldu. Gece aradığımdan dolayı Sabah dönen Sayın Erdoğan. Bilgi aldım. Günlük siyasette birbirimizi eleştirebiliriz ancak bu tür konularda ortak bir tutum belirlemeliyiz.”

Akşener ayrıca Meclis’in ortak bir bildiri imzalamasını teklif ettiklerini söyledi: “Saadet Partisi, İYİ Parti, MHP ve AK Parti teklifimize evet diyerek imza attı. Ancak anlamadığım ve eleştirdiğim bir şekilde bir bildiri savaşı ortaya çıktı. Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un imzasıyla ortak bir tezkere Meclis’e sunuldu. Herkes fikrini belirtti. İlginç bir şekilde ayrı bildiri yayınlayanların hepsi bu tezkerenin destekçisi oldu. Soru şu: İYİ Parti, bu durumda ne kadar suçlandı? İYİ Parti’nin bağımsız bir şekilde seçimlere girmesi mi suçtu?”

Akşener ayrıca dünkü grup toplantısında partisinin bazı belediye başkan adaylarını da açıkladı.