İzmir Kız Lisesi, tarihi taş binası, büyük pencereleri ve güzel bahçesiyle Karataş’ta bulunan eski bir yerleşim yeridir. Okulun kuruluşu ve binanın yapımı aynı yıllara dayansa da, aslında ilk yıllarında bir arada değillerdi. 1923 yılında kurulan İzmir Kız Lisesi, eğitimine 1924-1925 öğretim yılında başladı ve o yıl ilk mezunlarını verdi. Bina ise 4 yıl süren bir inşaatın ardından 1923 yılında Erkek Öğretmen Okulu (Muallim Mektebi) olarak hizmete açıldı. Ancak bu okul kapatılınca bina İzmir Kız Lisesi’ne tahsis edildi.
1925 yılında, İzmir Kız Lisesi’nin ilk mezunlarının sayısı sadece 3 olsa da, Atatürk okulu ziyaret ederek büyük bir önem verdi. Kız çocuklarının eğitimine büyük bir önem veren Atatürk, bu durumun başlangıcı olduğunu ve eğitimin hızla gelişeceğini biliyordu. O dönemde Alsancak’taki köşkte eğitim veren okulun hatıra defterine, Atatürk şu cümleleri yazdı: “İzmir Kız Lisesi’ni ziyaretimden çok memnun oldum. Müdür Hanım ve bay muallimlerin ciddi ve başarılı çalışmaları takdire değerdir. -14 Ekim 1925, Gazi Mustafa Kemal.”
Atatürk’ün ikinci ziyareti ise bugün hâlâ kullanılan 100 yaşındaki yeni binada gerçekleşti. Bu sefer müfettiş olarak Hasan Ali Yücel de eşlik ediyordu. Atatürk sınıflara girerek öğrencilerle bir araya geldi. Fransızca dersinde Fransızca konuştu, edebiyat dersinde metinler okuttu. Geometri dersinde sorular sordu. Resim çalışmalarına katıldı, fen laboratuvarlarını gezdi. Atatürk, İzmir Kız Lisesi’nde Başöğretmen’in derslerine girdiği o günü hiç unutmadı. Atatürk günün sonunda kendisine sunulan anı defterine şu satırları yazdı: “İzmir Kız Lisesi’nde gördüğüm düzen ve öğrencilere verilen bilgi ve milli terbiye konusundaki büyük özen ve heyecandan dolayı çok memnun oldum. Öğreticilere teşekkür ederim. -1 Şubat 1931, Gazi Mustafa Kemal.”
İzmir Kız Lisesi’nin bugünkü müdürü olan Suna Yoldaş Özdemirçelik, okulun 1993 yılı mezunlarından biridir. Özdemir, okulun birçok öncü ve başarılı kadının yetiştiği bir yer olduğunu söyleyerek şunları belirtti: “İzmir Kız Lisesi, muhteşem bir neslin ve Türkiye’de her zaman öncü olan kadınların ve akademisyenlerin yetişmesine vesile olmuştur. Örneğin, İlhan Ayverdi gibi Manisalı bir ailenin kızı, İzmir’e okumaya gönderildi ve edebiyata yön veren bir vakfın kurucusu oldu. Nermin Abadan Unat ise hukuk fakültesinin ilk kadın akademisyenlerinden biri olup buradan mezun oldu. Dönemin valisinin kızı burada okudu ve sonra anayasa profesörü oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Zeynep Hanımefendi’nin buradan mezun olduğu 1930’lar dönemine ait mezunlarımız vardır. Herkes İzmir Kız Lisesi’ni ‘Sezen Aksu’nun okulu’ olarak bilir, ancak özellikle 1950’ye kadar olan süreçte Türkiye’nin gelişimine yön vermiş, inisiyatif almış ve örnek olmuş pek çok kadın bu okulun öğrencisi olmuştur.”
Atatürk’ün hatıra defterinde yer alan satırlarının da olduğu 1940’larda Kültür-Edebiyat Kolu tarafından hazırlanan bir dergi bulunmaktadır. Bu dergide, adab-ı muaşeretle ilgili bir öğrenci kulübünün varlığı, öğrencilerin terasta gözlem yapması, Sorbonne mezunu bir kimya öğretmeninin ders vermesi ve Latince öğrenmeleri gibi bilgiler yer almaktadır.