Kadına Yönelik Şiddetin Derin Yaraları
Son yaşanan olaylar, toplumun kadına yönelik şiddet konusundaki endişelerini arttırdı. Diyarbakır’da yaşanan Narin Güran (8) cinayeti ardından şok edici bir olayla daha karşılaştık. Semih Çelik (19), iki genç kadını öldürdükten sonra intihar etti, adeta dehşet verici bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Bu kez incel altkültürü adı verilen, şiddetten beslenen bir grupla tanışmış olduk. Şiddet dalga dalga büyümekte, korku tüm kadın ve erkekleri sarmakta. Peki, neden bu durumlar yaşanıyor?
Ülkemizdeki kadına yönelik şiddet maalesef güncelliğini koruyan toplumsal bir sorun halini almış durumda. Kadına, çocuklara ve hayvanlara karşı işlenen şiddet haberleri ile sarsılıyoruz. Bu tür vakalar sonrasında kadınları suçlamak, failleri aklamak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmekte ve fail erkeklerin cezasız kalması, suçluları cesaretlendirerek toplumsal güvenin zedelenmesine neden olmaktadır.
Sosyal medyada “Güvende hissetmiyoruz” diyerek paylaşımlarda bulunanlarla dolu. Artık “Toplumda failler cezalandırılmıyor algısı mı oluştu, yoksa faillerin cezasız kalması gerçek bir olgu mu” tartışması sıkça gündeme geliyor. Konuyu avukatlar ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle değerlendirdik. Şiddet dilini Türkiye Şiddetsiz İletişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve şiddetsiz iletişim eğitmeni Gizem Alav Şapçı aktardı.
Kadına yönelik nefret söylemleriyle dikkat çeken incel’lerin incelendiği haberde, kadın hakları savunucuları ve uzmanlar, kadınların maruz kaldığı şiddete karşı çaresizlik içinde olduklarını belirtiyor. Eşitlik için Kadın Platformu gönüllüsü Yelda Koçak, “Eşitlik yoksa şiddet vardır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için önlemler alınmalı” dedi.
Uzman psikolog danışman Filiz Budak ise kadınların şiddete maruz kaldığında yardım aramaktan vazgeçmelerine neden olan tutum ve davranışların etkilerine dikkat çekti. Ailelere de büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayan Budak, şiddetin önlenmesi için erken müdahalenin önemine işaret etti.
Avukat Aslı Karataş ise kadına yönelik şiddeti durdurmak için yasaların uygulanmasının yanı sıra etkin kovuşturma ve cezalandırmanın önemine değindi. Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumun kalkınması için devlet kaynaklarının harcanması gerektiğini belirtti. Ancak cezaevlerinde yeterli rehabilitasyonun sağlanamadığını, dolayısıyla suçluların tekrar suç işlediğini de vurguladı.
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadına ve çocuğa yönelik şiddete sıfır tolerans ilkesiyle mücadeleye devam edeceklerini belirttiği haberde, küçük yaştaki kullanıcıların incel forumlarına erişiminin engellendiği bilgisi de yer aldı.
Şiddet dilinin toplumda nasıl başladığını ve kadına yönelik nefret söylemlerinin tehlikelerini vurgulayan haberde, incel’lerin kullandığı dil ve terimler hakkında bilgi verildi. Araştırmalara göre, incel’lerin toplu katliam ve şiddet olaylarını övmesi kanserli bir yapı oluşturduğu belirtildi.