Kahramanmaraş’ta Meydana Gelen Deprem Sonrası Tarihi Yapılara Onarım Çalışmaları Başladı

Depremzede tarih ayağa kalkıyor

Kahramanmaraş merkezinde meydana gelen büyük depremler, tarihi yapılar üzerinde ciddi hasarlara ve tahribatlara yol açtı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yapıların aslına uygun bir şekilde tamir edilmesi ve güçlendirilmesi için çalışmalara başladı. Hasar gören yapıların onarımı için Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hızlı bir şekilde çalışmalar yürütüldü. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 8 hizmet binası, 6 müze ve 7 kale olmak üzere toplamda 21 eser için ödenek ayırarak ihale süreçlerini tamamladı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü, 4 müze ve 1 kale olmak üzere toplamda 5 yapının ihalesinin hala devam ettiğini belirtti. Ayrıca, güçlendirme ve restorasyon/rekonstrüksiyon projeleri, yapılan incelemeler ve bilimsel danışma kurulunun önerileri doğrultusunda belirlenerek ilgili koruma bölge kurulunun onayıyla, kültürel varlıkların hasar durumlarına göre güçlendirilme, onarılma veya yeniden inşa edilme sürecine tabi tutuluyor. Vakıflar Genel Müdürü ise 60 eserin ihalesini gerçekleştirdiklerini ve Abdülkadir Ağa Camii, Fatih Paşa (Bıyıklı Mehmet Paşa- Kurşunlu) Camii ve Türbesi, Arasta Camii, Ulu Camii, Fatikli Camii ve Rum Katolik Kilisesi gibi yapıların ilk olarak restore edileceğini belirtti.

İhaleye dahil edilen eserler arasında Şanlıurfa Harran Kalesi, Şanlıurfa Harran Ulu Camii, Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi, Gaziantep Kalesi, Diyarbakır E Tipi Cezaevi Müze ve Kültür Alanı, Diyarbakır Surları, Hatay Kent Müzesi, Malatya Atatürk Evi Müzesi, Adıyaman Kahta Kalesi ve Diyarbakır Saint George Kilisesi ile Çardaklı Hamamı gibi yapılar da yer almaktadır.

Bilim Akademisi üyesi ve yerbilimci olan Prof. Dr. Naci Görür, Adana’nın Kozan ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada, İstanbul için bir kez daha uyarılarda bulundu. “Marmara Denizi’nin içerisinde, Kuzey Anadolu fayının kuzey kolunda minimum 7.2, maksimum 7.6 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. İstanbul’da deprem riski hala geçerli ve değişen bir şey yok. İstanbul’u depreme hazırlamamız gerekiyor. Bu süreci ciddi bir şekilde ele almalıyız. İstanbul’da depremin yaklaştığı kesin. Yapılan çalışmalar, 1999 depremlerinden bu yana 30 yıl içinde deprem olasılığının %62 olduğunu belirtti. Ancak bu süre geçtiği için artık durum daha umutsuz görünüyor. Çünkü her yıl Kuzey Anadolu fayının kuzey kolunda 2.5 santimetrekarelik bir hareket oluyor. Ayrıca, Türkiye’nin genelinde Anadolu fay zonu üzerinde meydana gelen büyük depremlerin belirli bir stres eklemesi olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda, bu sürecin uzaması mümkün değil.” şeklinde konuştu.