Kağıthane’de bulunan bir restorada kasiyer olarak çalışan Rojin Elveren (19), kilo problemiyle mücadele etmek için mide küçültme ameliyatı olmaya karar verdi. 103 kilo olan ve başta ailesini ikna etmekte zorlanan Rojin, öncelikle Kağıthane Yeşilce Mahallesi’nde bulunan bir kliniğe başvurdu. Burada, verdiği 5 bin lira kaparo ile anlaşma sağlayan genç kız, daha sonra Bağcılar’daki bir hastaneye yönlendirildi. Mide küçültme ameliyatının karşılığında 38 bin lira ödeyen Rojin Elveren, 12 Temmuz Çarşamba günü ameliyata girdikten sonra maalesef hayatını kaybetti. Ailesi, kızlarının ameliyattan çıkmaması üzerine hastane odasında aldığı ölüm haberiyle büyük bir acı içinde kaldı. Rojin Elveren’in cenazesi, ölüm nedeninin araştırılması amacıyla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ameliyat sonucunda hayatını kaybeden Rojin Elveren, 13 Temmuz Perşembe günü Ayazağa mezarlığında defnedildi. Cenaze törenine katılan ailesi ve yakınları, büyük bir üzüntüyle göz yaşlarına boğulurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Rojin Elveren’in babası Murat Elveren, “Kızım 103 kiloydu ve kilosundan şikayetçiydi, bu yüzden ameliyat olmak istedi. Aslında kilosu çok fazla değildi. Mide ameliyatı için uygun değildi, izin vermek istemedim ancak sonunda beni ikna etti. İlk olarak Kağıthane Yeşilce Mahallesi’nde bir kliniğe gittik ve buradaki doktora 5 bin lira kaparo vererek Bağcılar’daki bir hastaneye yönlendirildik. Kızım ve ben hastaneye gittik ve tahliller için genel sağlık kontrolü yaptırdık. Dahiliye doktoru sadece “Alkol sigara kullanıyor musun?” diye sordu. Ardından ameliyata elverişli olduğunu söyleyerek gönderdiler. Herhangi bir test yapılmadan sadece 40 dakika içinde kızımı ameliyat ettiler. Resmen orada kızımı öldürdüler. Hastane ve doktorun ciddi bir ihmali var” şeklinde konuştu.
Baba Elveren, “Ameliyata alındığında bize kızınızı yarım saat sonra odada göreceksiniz diye söylediler, ancak 1 buçuk saat geçmesine rağmen kızım hala oraya gelmedi. 2 saat sonra 3-4 doktor geldi ve bize “Hastamızı entübeye aldık” dedi. ‘Kanama olduğu için kalbi iki kez durdu. İlk seferde kalbini çalıştırdık, ancak ikinci durumda tekrar hayata döndürmek için müdahale ediyoruz. Başhekim şu anda kızınızla ilgileniyor’ diye açıklamada bulundu. Saatler ilerledikçe “Makinaya bağlı, uğraşıyoruz, çalışıyoruz” diyerek bizi sürekli oyaladılar. Sonunda polisler eşliğinde gelen doktorlar, “Başınız sağ olsun” dedi. Daha sonra o hastanede çalışan başka bir doktorun polise “Kızın atar damarını patlatmışlar, doktorun büyük hatası var” dediği duyumunu aldık. Kızım ölümden sonra doktorlar acilen hastaneden kaçtı. Para için kızımı öldürdüler. Benim canım yandı, başkalarının canı yanmasın. Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımız, lütfen bu olayın peşini bırakmasın. Şikayetçiyiz ve davamızdan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Rojin Elveren’in ablası Rojda Elveren ise “Kardeşim ameliyat olmak istedi, ancak kilosu pek fazla değildi. Yasal olarak 110 kilonun altında ameliyat yasaktır aslında. Kız kardeşime Yeşilce Mahallesi’ndeki kliniğe gitti ve burada 5 bin lira kaparo vererek Bağcılar’daki hastaneye yönlendirildi. Burada kardeşimden 38 bin lira para istediler. Normalde ameliyattan bir gün önce tüm tahlillerinin yapılması gerekiyor, ancak onu bir saat içinde tamamladılar ve hemen ameliyata aldılar. Kardeşim çocukken kalp hastası olduğunu söylemişti, ancak sorun olup olmayacağı konusunda “sorun olmaz” denildi. Babam, kalp ritimlerinin bozuk olduğunu Adli Tıp raporundan öğrendi. Kardeşimin kıyafetlerini bize çöp poşetinde verdiler. Ameliyat için verdiğimiz 38 bin lira, kardeşime giyecek kefen oldu. O hastanede daha önce başka bir kızın daha öldüğünü bilmiyorduk. Bunu bilseydik, kardeşimi gönderir miydik? Kardeşim gitti, diğerlerinin gitmemesini istiyoruz. Adalet istiyorum kardeşim için. Kardeşim bana ‘Abla, güzel ve zayıf olacağım. Sonra senin de ameliyat olmana yardımcı olalım’ demişti” şeklinde konuştu.