Kıbrıs Barış Harekâtı’nda gazetecilerin rolü ve özel posta uygulaması: Prof. Dr. Ulvi Keser’den çarpıcı detaylar

Kıbrıs’ın moral postası Hürriyet ve Milliyet’ti... Barış Harekâtı’nın 49’uncu yılı kutlu olsun

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Ulvi Keser, “Barış Harekâtı’nın Bilinmeyenleri” hakkında detaylı bir araştırma yapıp, özel bir posta uygulaması hakkında yazdığı makaleyi kaleme aldı. Keser, Hürriyet’e verdiği röportajda o dönem yaşananları anlatarak çarpıcı bilgiler paylaştı. 20 Temmuz 1974 sabahı saat 05.30’da Türk askeri adaya ayak bastı ve Yavuz Çıkarma Plajı olarak adlandırılan noktadan itibaren yerleşmeye başladı. Kıbrıs’a ağustosa kadar yaklaşık 40 bin asker geldi. İlk günlerde iletişimde büyük sıkıntılar yaşandı çünkü askeri posta sistemi bulunmamaktaydı. Maalesef, Çubuk ve Polatlı’da askerlik yapan ailelerin çocuklarından bilgi almak için ihtiyaç duydukları mektupları gönderme imkanları yoktu. Askere mektup yazma geleneği olan askerler çoğunlukla cephe gerisinde üç ila beş mektup gönderiyordu.

Bu dönemde gazetelerin, özellikle Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin büyük bir rolü oldu. Ailelerin Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gönderdiği mektuplar Ankara’da bir merkezde toplandı ve Genelkurmay tarafından Mersin Ovacık’a gönderildi. Ovacık’a helikopter seferleri düzenleniyordu, hem mühimmat hem de askeri personel taşınmaktaydı. Bu süre zarfında Genelkurmay tarafından akredite edilen 12 gazeteci, helikopterlerle Ada’ya gidip geliyordu. Gazetecilerin emanetinde getirilen torba torba mektuplar her gün Hürriyet ve Milliyet muhabirleri tarafından Ada’ya taşındı. Ankara’da yaşayan bir mühendis olan ve yedek subay olan Fikret Gökçe’nin mektubu ise bir numaralı mektuptu. Bu mektup, “Askerin mektubunu aldık getirdik” gibi sıradışı bir olaydı. Bu durum, muazzam bir organizasyon gerektiren bir savaş şartlarında gerçekleşti.

Trabzon, Konya ve Diyarbakır gibi şehirlerden gönderilen mektuplarda, ailelerin çocukları Kıbrıs’ta görev yapıyordu. Türk Genelkurmayı, akredite edilen gazetecilere “Siz de bu barış harekâtında parçamızsınız” diyerek askerlere insani destek veriyorlardı. Bu, dünya basınında ve savaş tarihinde başka bir örneği olmayan bir durumdur. Gazeteler, hem moral hem de motivasyon anlamında ulusal bir misyon üstlenmişti. Bu olay ayrıca asker-millet işbirliğini de göstermektedir. Daha sonra askeri posta sistemi kuruldu ve hala kullanılmaktadır. Gazimağusa merkezli askeri posta müdürlüğü, kurulduğu şekliyle 49 yıldır hizmet vermektedir.

Ödüllü tarihçi Prof. Dr. Ulvi Keser, henüz yayınlanmayan “Esaret 74” adlı araştırması ve Kıbrıs Türk Posta Tarihi çalışmasıyla harekâtın detaylarına yer vermektedir.

Yine harekât döneminde yaşanan bir olayda gazetecilerin tarihi bir role sahip olduğunu görüyoruz. 13 gazeteci, yanlışlıkla Rumların olduğu bir sınır hattına girerek esir düştü. Aslında Lefkoşa’nın Türk bölgesine gitmek istiyorlardı. Bu gazeteciler, Rumlar tarafından tutuklandı. Adem Yavuz maalesef hayatını kaybetti, Ergin Konuksever ise yaralanarak hastanede işkencelere maruz kaldı. Uzun bir süre Limasol yakınlarındaki bir polis istasyonunda kaldılar. Bu gazetecilerle birlikte, Lefke bölgesinden esir düşen yaklaşık 70 Lefkeli mücahit ve mücahit komutanları da getirildi. Bu esirlerin nerede tutuldukları hakkında kimse bilgi sahibi değildi. Türkiye, Kızılay, Kızılhaç ve Barış Gücü aracılığıyla gazetecilerin bulunduğu yeri tespit etti. Ne zaman gazetecilerin esir kampı olduğu anlaşıldı, konu Rauf Denktaş Bey’e iletilerek esirlerin nerede olduğu ortaya çıktı ve bu durum tehdit altındaki hayatları için büyük bir baskı unsuru oldu. Daha sonra esirler mübadele anlaşmasıyla serbest bırakıldılar. Bu mücahitler ve komutanları, sonraki süreçte Kıbrıs’ta önemli siyasi figürler olarak yer aldılar.

Hürriyet ve Milliyet ekibi, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı adım adım takip etmişti. Türk basını, bu harekât sırasında bir gazeteci şehit verirken bir gazetecinin de yaralı kurtulmasına tanıklık etti. Şehit olan gazeteci Adem Yavuz, ANKA Ajansı’nda çalışıyordu. Yaralı kurtulan gazeteci ise Ergin Konuksever’di ve Günaydın gazetesi için görev yapıyordu. Diğer gazeteciler ise Cengiz Kapkın (Hürriyet), Mete Akyol (Milliyet-Time), Hüdai Bayık (Zafer), Hami Sami Coşar (Türk Haberler Ajansı), Sermet İpekçioğlu (Türk Haberler Ajansı), Ahmet Kahraman (Yeni Ortam), Eyüp Sabri Kapıdağ (Son Havadis), Ertürk Yöndem (TRT), Ziya Ergün (TRT), Yücel Hacaloğlu (Sabah) ve Teoman Fehim (Anadolu Ajansı) olarak sıralanmıştır.