“Marmara Depremi ve Sanayide Deprem Etkisi Konulu Panelde Uyarılar Yapıldı”

Prof. Dr. Naci Görür: Marmara tehdit altında! Deprem ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir

Gebze Ticaret Odası (GTO) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) iş birliğinde, “Marmara Depremi ve Sanayide Deprem Etkisi” konulu bir panel düzenlendi. Panel, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Oda başkanları, yöneticiler, mühendisler, mimarlar ve sanayicilerin katılımıyla gerçekleşen panelde Prof. Dr. Naci Görür de yer aldı.

Prof. Dr. Görür, İstanbul’da beklenen depremle ilgili konuşarak şunları söyledi: “İstanbul’da depremin olmayacağı yönünde bir düşünce var. Ancak İstanbul tarih boyunca depremlerle karşılaşmış bir şehir. Osmanlı ve Bizans dönemlerinde depremlere dair kayıtlar bulunmaktadır. Marmara Denizi, fay hattı nedeniyle bir deprem bölgesidir. Bu denizi etkileyen jeolojik süreçler ve tarihi süreçler mevcuttur. Dolayısıyla İstanbul’da deprem gerçeği vardır. Geçmişte olduysa gelecekte de olacaktır. Bu nedenle ‘İstanbul’da depreme hazır olun’ demek yanlış değildir.”

Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi’nde meydana gelecek depremlerin kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Bu ülkenin bilim insanları olarak Marmara Denizi’nde depremlerin meydana geleceğini biliyoruz. Gecikme, depremin daha ağır etkiler yaratması anlamına gelir. Bu nedenle depremin olacağını bilmeli ve buna göre hazırlıklar yapmalıyız” şeklinde konuştu.

Depreme hazırlık yapmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Görür, şunları söyledi: “1999 yılından sonra her şey değişti. Depremin siyasetle ilgisi yoktur. Biz depremde siyasi görüşlere, parti ayırımına bakmadan insanları kurtarıyoruz. Bu nedenle depreme hazırlıklı olmak, yaşadığımız alanları depreme dayanıklı hale getirmek önemlidir. Sandığa giderken deprem direncini talep etmeli, bu konuda adımlar atacak olan partiye oy vermelisiniz.”

Prof. Dr. Görür ayrıca, depremin önemine rağmen toplum olarak gereken bilinç ve hassasiyeti gösteremediğimizi belirterek, “EYT’liler bile deprem konusunda hassasiyet gösteriyor. Kendi geleceğimizi ve sevdiklerimizin can güvenliğini neden ciddiye almıyoruz? Bu bizim sorumluluğumuzdur” şeklinde konuştu.