Prof. Dr. Talha Köse, Ankara’da medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, Türkiye’nin bilimsel alanlarda kendi kavramlarını, teorilerini ve yöntemlerini ortaya koymasının önemini vurguladı. Köse, “Milli İstihbarat Akademisi ajan yetiştirmeyecek, akademik eğitim verecek” diyerek akademi bünyesinde kurulan enstitülerde lisansüstü programlara öğrenci başvurularının alınacağını belirtti.
İstihbarat ve Güvenlik Enstitüsü bünyesinde açılacak dört yüksek lisans programının yanı sıra, Bölge Araştırmaları Anabilim Dalı altında Afrika ve Rusya çalışmaları programlarının yer alacağı bilgisini paylaşan Köse, Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Bilgisayar Mühendisliği ile Elektrik-Elektronik Mühendisliği programlarında öğrencilerin siber güvenlik, veri bilimi, yapay zekâ gibi alanlarda eğitim alacağını söyledi.
Başvuru koşulları ve kontenjanlar hakkında detayları mayıs ayının son haftasında resmi web sitesi mia.edu.tr üzerinden duyuracaklarını belirten Köse, başvuruların haziran ayının ilk yarısında alınmasının hedeflendiğini ifade etti. Yaş sınırı olmayacağını vurgulayan Köse, başvurularda yabancı dil ve ALES sınavlarındaki başarının dikkate alınacağını, yazılı yeterlilik sınavı ve mülakat yapılacağını ekledi.
Milli İstihbarat Akademisi’nin stratejisinin MİT’ten farklı olduğunu belirten Köse, “MİT’e bağlı olsak da bizim alanımız akademik eğitim. Teşkilat mensuplarına yönelik eğitimlerimiz olacak, ancak diğer kamu birimlerinden de öğrenci alacağız” dedi. Akademik eğitime basından da katılım sağlanabileceğine değinen Köse, dünya savaşlarının bilgi savaşlarına dönüştüğünü belirterek, eğitimlerin ayrı bir kampüste gerçekleştirileceğini söyledi.
Farklı dil eğitimlerinin de yer alacağını belirten Köse, Çince, Rusça, Arapça, Farsça, İbranice, Ermenice, Yunanca gibi dillerin öğretileceğini aktardı. Analiz Okulu’nun eleştirel düşünce ve analitik yazım konularında Türkiye’deki ihtiyaçlara cevap vereceğini söyleyen Köse, Milli İstihbarat Akademisi’nin yayınladığı ilk raporun “Terörizmle Mücadele ve Türkiye: DEAŞ-Horasan Yapılanması” olduğunu açıkladı. Raporun, DEAŞ-Horasan yapılanmasının Orta Asya üzerinden radikalleşme ve terör dalgaları yaratma stratejilerini ele aldığını belirtti.