Bursa’da bir özel okulda yabancı dil öğretmeni olan S.Y., öğrencilerine sınavda 100 puan alanlara kahve ısmarlamayı taahhüt etmişti. Ancak bu taahhüdün ardından S.Y., 16 Haziran’da tam puan alan Ö.K. adlı kız öğrencisini evine davet etti. S.Y., daha sonra kahve ve şarap içtikleri sırada Ö.K’ye cinsel istismarda bulundu. Öğretmen ve öğrenci arasındaki iletişim daha sonra cep telefonu aracılığıyla cinsel içerikli mesaj, fotoğraf ve kamera görüntülerinin gönderilmesiyle devam etti.
Ö.K.’nin ailesi, kızlarının davranışlarından şüphelenerek cep telefonunu inceledi. Aile, öğretmenleri S.Y. ile ilişkisi olduğunu ve cinsel içerikli fotoğrafların gönderildiğini belirledi. Aile üyeleri, Ö.K.’nin telefonundan S.Y.’ye mesaj göndererek bir kafede buluşmaya çağırdı. Kafede buluşan aile tartıştıktan sonra kavga etti. Bu olayın ardından aile üyeleri öğretmenin otomobilinin camlarını kırdı ve lastiklerini patlattı.
Şikayette bulunan aile üyelerinin talebi üzerine S.Y. gözaltına alındı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcılık soruşturması sonucunda S.Y. hakkında ‘çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından 9,5 yıl ile 22 sene arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. S.Y., savunmasında “Olayların bu noktaya geleceğini düşünmedim. Çok büyük hata yaptım. Pişmanım. Ayrıca kendisinin 15 yaşından büyük 16 yaşlarında olduğunu sanmıştım. Bana yaşıyla ilgili hiçbir şey söylememişti” şeklinde konuştu.
S.Y.’nin avukatı, müvekkilinin öğrencisinin yaşını bilmesinin mümkün olmadığını iddia ederek, “Müvekkilim, Ö.K.’nin yaşını bilerek hareket etmemiştir. Öğrenci, öğretmenine gönderdiği fotoğraflarda 15 yaşından büyük göstermektedir. Ayrıca bu ilişkide zorlama yoktur. Müvekkilim sadece bir aylık süreyle ilgili olarak suçlanmaktadır. Eğer bu süre geçmiş olsaydı rıza olduğundan suç olmayacaktı” şeklinde savunma yaptı.
Yargılanması devam eden S.Y. hakkında cep telefonunda bulunan cinsel içerikli mesaj, fotoğraf ve görüntülerle ilgili olarak soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda S.Y. hakkında ‘müstehcenlik’ suçundan 2,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle ikinci bir dava açıldı. Dosya, diğer dava ile birleştirildi. Duruşmada savunma yapan S.Y., “Bu fotoğrafları kendisi gönderdi. Bu görüntülerin cep telefonunda kalmasının suç olduğunu bilmiyordum. Eğer bilsem silerdim. Evde hasta olan anneme ve babama sürekli bakmak zorundayım. Bu durum beni çok üzüyor. Bu nedenle tutuksuz olarak yargılanmayı talep ediyorum” dedi.
Sanığın avukatı, müvekkilinin cep telefonunda fotoğraf ve görüntüleri tutmasının suç olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını ve bu fotoğraf ve görüntülerin öğrencisi tarafından kendi rızasıyla gönderildiğini belirtti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanığın tahliye talebini reddederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (DHA)