Uyum Haftası’nın gerçekleştiği 4 Eylül’den sonra, tüm okullar 11 Eylül’de ilk ders ziline basacak. Ancak, sınıf ve sıralarla ilk kez tanışan küçük öğrenciler arasında okul korkusu yaşayanlar var.
Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cihangir Çankaya, okulöncesi öğrencilerin uyum sürecinin genellikle iki veya üç hafta sürebileceğini söyledi ve velilere bazı tavsiyelerde bulundu. Çankaya, “Bu süre zarfında çocuklar fiziksel olarak okulu tanır, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla kaynaşırlar. Yeni ortama ve sosyal çevreye uyum sağlamak biraz zaman alabilir. Ailelerin bu durumu kabul etmeleri ve çocuklarına anlatmaları gerekiyor. Çocuklara, yeni yerlerin ve insanların herkesi biraz endişelendirdiği ve bunun normal olduğu söylenmeli. Okulu duyar duymaz ne düşündüğü sorulmalı ve nasıl algıladığı anlaşılmaya çalışılmalı. Gerçek bilgiler verilmeli. ‘Çok seveceksin, çok arkadaşın olacak’ gibi abartılı anlatımlardan kaçınılmalı.” dedi.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erten Gökçe, okul uyum sürecinde çocuklarda bazen okul korkusuna benzer sorunlar yaşanabileceğini belirtti. Çocuklar okula gitmek istemeyebilir hatta bazılarında bulantı, kusma, karın ağrısı, baş ağrısı, ishal veya uykuda huzursuzluk gibi belirtiler görülebilir. Gökçe, ailelere, yeni başlayan çocuklarında gördükleri bu tür belirtileri sadece fiziksel bir rahatsızlık olarak değerlendirmemelerini, okul uyum güçlüğü kaynaklı psikolojik bir sorun olabileceğini göz önünde bulundurulmalarını önerdi. Gökçe, bu durumlarda çocuğun okula uyum sağlamasına yardımcı olunması, çocuğun güvenini kazanmaya çalışılması, okul korkusunun sebeplerinin bulunması ve gerektiğinde uzman desteğine başvurulması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Gökçe ayrıca şunları da ekledi: “İlkokul döneminde aile ve öğretmenin çocuğa karşı tutumları, onun benlik algısını ve çevresiyle olan ilişkilerini olumlu veya olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle ailenin dikkat etmesi gereken bazı konular vardır. Okulun ve okumanın çocuğa neler kazandıracağı anlatılabilir. Okuldaki arkadaşlıklardan, anne babanın geçmişteki arkadaşları veya öğretmeniyle olan olumlu deneyimlerinden örnekler verilebilir.”
Okul uyum sürecinde ailelerin çocuklarını daha fazla dinlemesi ve dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Gökçe şunları söyledi: “Çocuğa yeni arkadaşlıklar ve sosyal çevreler kazanacağından bahsetmek önemlidir. Çocuğun itirazlarına hoşgörülü, anlayışlı ve duyarlı olunmalıdır. Hassasiyet göstererek açıklama yapılmalı ve bu dönemde çocuğa daha fazla ilgi ve sevgi gösterilmelidir.”