Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz: Türk Kızılay’ın İlk Kadın Genel Başkanı İyiyiz, Daha İyi Olacağız!

Kızılay kadına çok yakışıyor

Türk Kızılay’ın ilk kadın Genel Başkanı olan Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hürriyet gazetesine verdiği ilk röportajında, “Şimdi iyikilerle başlayan cümleler kurma zamanı” şeklinde konuştu. Yılmaz, insanlara yardım edebilmenin, onlara dokunabilmenin ve yardımda bulunabilmenin kendisini mutlu ettiğini belirtti. Ayrıca, Kızılay ailesinin içinde olduğu hızlı ve olumlu geri dönüşlerin kendisini memnun ettiğini vurguladı.

Yılmaz, Kızılay’ın sahada, toplumda ve Kızılay ailesi içinde inanılmaz bir olumlu dönüş aldığını ifade etti. Yılmaz, Kızılay’a olan katkısının yeni olmadığını, 8 yıldır içinde bulunduğunu ve Genç Kızılay’ın kuruluşunda etkisi olduğunu söyledi. Ayrıca, Kızılay Kadın Teşkilatı’nın yapısını başlatarak her il ve bölgede kadınların bulunduğunu belirtti. Sahada, yardım dağıtımlarında ve çalışmalarda kadınların aktif rol aldığını ve aile gibi çalıştıklarını ifade etti. Yılmaz, dünyada da kadınların sahada işin aslını yapmasının erkeklerin yönetim yapmasına karşı geleneksel bir bakış açısı olduğunu dile getirdi.

Genel Başkan olarak seçilmesinin Kızılay içindeki kadınları çok mutlu ettiğini ve onların mutluluğunun kendisini de mutlu ettiğini belirten Yılmaz, kadın ya da erkek olmanın önemli olmadığını söyledi. Kadınların neşesinin kendisine geri döndüğünü dile getirdi. Sahaya indiğinde kadınların kendisine sarıldığını ve “İyi ki varsın, seninle daha güçlüyüz, kendimiz yönetiyoruz” dediklerini aktardı. Kadınların Kızılay’da gönüllü olarak çalışmasının uygun olduğunu ve bir evde erkeğe göre daha rahat girme imkanına sahip olduklarını belirtti. Ayrıca, çocuklara ve kadınlara ulaşmanın daha kolay olduğunu ifade etti. Yılmaz, Kızılay’da gönüllü olarak çalışanların artık kız kardeş olduklarını belirtti.

Zamanın zor olduğunu ve bir taraftan deprem, bir taraftan Gazze gibi olaylarla yoğun geçtiğini ifade eden Yılmaz, yardım edebildiğini ve insanlara dokunabildiğini hissettiğini söyledi. Kızılay ailesi içindeki sıcaklığın kendisini sardığını dile getiren Yılmaz, yorulduğunda onların enerjisinin kendisini ayağa kaldırdığını aktardı. Yılmaz, daha iyiyiz ve daha da iyi olacağız diyerek, Kızılay ailesinin toparlanmasının, moralli ve güçlü olmasının önemli olduğunu belirtti. Güçlü olduklarında ihtiyaç sahiplerine daha kolay dokunabildiklerini söyledi. Morali bozuk olanların yardıma ihtiyaç duyduğunda bunların eksik kalabildiğini ifade etti. Kızılay’ın bir kurum değil, bir toplum hareketi olduğunu vurguladı ve bu hareketin gönüllülük üzerine kurulduğunu söyledi. Gönüllülerin güvenini kaybettiklerinde toplum hareketine zarar verebileceğini belirtti.

Yılmaz, depremzedelerin gündemden düşmemesi gerektiğini ve her olayı aynı anda düşünmek zorunda olduklarını ifade etti. Gazze’ye yardım elini uzatmakla birlikte deprem bölgesini unutmamak gerektiğini belirtti. Türk halkından deprem bölgesini unutmamalarını ve duygusal desteğe ihtiyaç duyduklarını vurguladı. Ayrıca, çadır satışı konusunda da açıklamalarda bulunan Yılmaz, Kızılay’ın içinde sürekli değerlendirme ve gözden geçirme sürecinin olduğunu ifade etti. Kızılay’ın ‘Bizim için zaman keşkelerden aldığımız derslerle, iyikilerle başlayan cümleler kurma zamanı’ sloganını benimsediğini söyledi. Çadır satışının zarar verebilecek bir algı yarattığında tamamını kaldırmaya karar verdiklerini belirtti. Yönetim Kurulu üyelerinin huzur hakkı alınmasına karar verdiklerini ve çadır meselesinde sistemin iyi kurgulanması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, afet zamanlarında önceliklerin değiştiğini ve satışların Yönetim Kurulu izni olmadan yapılamayacağını belirtti. Yılmaz, Kızılay’ın bir daha böyle bir sorun yaşamaması için önlemler aldıklarını ve bu önlemlerin toparlanmanın verdiği huzuru hissettirdiğini belirtti.