Karahantepe’de Paylaşılan Arkeolojik Bulgular Tarih Anlayışımızı Değiştiriyor
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Taş Tepeler projesinin beşinci yılında Karahantepe Karşılama Merkezi’nde düzenlenen önemli bir toplantıda arkeoloji dünyasında yankı uyandıran yeni bulguları kamuoyuyla paylaştı. Sayburç kazı alanında gün yüzüne çıkarılan ve ağzı dikili şekilde tasvir edilmiş yüz ifadesiyle dikkat çeken heykelin, ölüm ritüelleri ve sembolik anlatım açısından eşsiz bir keşif olduğu vurgulandı. Göbeklitepe’de D Yapısı’nın duvarı içinde bulunan insan heykelinin ise Neolitik Dönem heykeltıraşlık sanatının estetik bir örneğini sunduğu belirtildi.
Sefertepe’de 2025 sezonunda ortaya çıkan iki ayrı insan yüzü kabartması da tanıtılan eserler arasında yer aldı. Bu kabartmaların, hem yüksek hem de alçak teknikle işlenmiş olması ve Göbeklitepe, Karahantepe ile Sayburç’ta görülen üsluplardan farklı bir estetik anlayışı yansıtması dikkat çekti. Ayrıca, çift yüzlü insan motifi işlenmiş siyah serpantin boncuğun bölgenin sembolik dünyasını aydınlatan önemli bir bulgu olduğu ifade edildi.
Bakan Ersoy, “TAŞ TEPELER DÜNYANIN NEOLİTİK BAŞKENTİ OLACAK” diyerek bölgedeki yerleşimlerin 12 bin yıl öncesine dayandığını ve konutlar, kamusal yapılar, gömütler ile besin hazırlama alanlarının günlük yaşamla manevi değerlerin iç içe geçtiğini gösterdiğini aktardı. Bu bulguların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesiyle özel bir anlam kazandığını ve Anadolu’daki aile kurumunun tarihsel derinliğini bilimsel verilerle ortaya koyduğunu ekledi.
Ersoy, “TAŞ TEPELER BEKLENTİLERİN ÖTESİNDE BİR UFUK” sözleriyle projenin insanlık tarihine dair kabulleri değiştirdiğine işaret etti. “NEOLİTİK DÖNEM’İN SIRLARI AÇIĞA ÇIKIYOR” vurgusu yaparak, Taş Tepeler projesinin uygarlığın en erken izlerini benzersiz bir derinlikle gözler önüne serdiğini dile getirdi.
“12 NOKTADA DEV PROJE AĞI ULUSLARARASI İŞ BİRLİKLERİYLE BÜYÜYOR” diyen Bakan Ersoy, projenin Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Sefertepe ve diğer noktalarla birlikte 12 ayrı kazı alanında eş zamanlı yürütüldüğünü açıkladı. Toplam 36 akademik kurumun (15’i Türk, 21’i yabancı) ve 219 bilim insanı ile öğrencinin yer aldığı bu iş birliğini benzersiz bir bilimsel güç birliği olarak tanımladı.
Altyapı ve koruma çalışmalarının da hız kesmediği belirtilirken, Göbeklitepe’deki koruma-restorasyon çalışmalarının tamamlandığı, Karahantepe ve Sayburç’taki restorasyon süreçlerinin devam ettiği ifade edildi. Yeni karşılama ve araştırma merkezlerinin inşasında son aşamaya gelindiği, bu merkezlerin tüm arkeometrik çalışmalara ev sahipliği yapacağı kaydedildi.
Göbeklitepe sergilerinin uluslararası arenada büyük ilgi gördüğü vurgulandı. Roma Kolezyumu’ndaki “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisinin 6 milyon ziyaretçiye ulaştığı, 2026’da Berlin’de, 2027’de ise Tokyo’da yeni sergilerin planlandığı açıklandı.
