Terörsüz Türkiye Hedefinde Yeni Aşama: 1 Ekim 2024 Sembolik Başlangıç

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Türkiye Yüzyılı projesi’ne siyasi parti yaklaşımıyla bakmıyoruz

Uçum: “Türkiye Yüzyılı, Tüm Siyasi Mecraların Benimseyebileceği Bir Vizyon”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Bursa’da düzenlenen bir programda Türkiye Yüzyılı vizyonu ve terörsüz bir geleceğe geçiş sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uçum, “Cumhuriyetin 2’nci yüzyılına girdikten sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu, bir parti siyasi programı olmaktan öte, bir ittifak programı olmaktan öte, bir Türkiye programıydı.” ifadelerini kullanarak, bu vizyonun tüm siyasi partilerce benimsenebilecek bir çerçeve olduğunu vurguladı. Ona göre önemli olan, genel hedeflerde mutabakat sağlamak; program ve yaklaşımlardaki farklılıkların ise demokratik rekabet içinde kalması.

Uçum, Türkiye Yüzyılı’nın somut hedeflerinden birinin terörsüz bir Türkiye’ye geçiş olduğunu belirterek, bu mücadelenin 40 yıllık bir birikimi olduğunu kaydetti. “Sonuç itibariyle bir birikime dayanan bir terörsüz Türkiye hedefi tarif edildi.” diyen Uçum, sembolik bir başlangıç noktası belirlemek gerekirse bunun 1 Ekim 2024 olduğunu, ancak sürecin daha önceki adımların üzerine inşa edilen yeni bir aşama anlamına geldiğini söyledi.

Konuşmasında iç Kürt sorununun büyük ölçüde çözüldüğünü iddia eden Uçum, “Türkiye, iç Kürt sorununu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimlerinde 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde büyük hukuk ve demokratik reformlar yaparak büyük ölçüde çözdü.” dedi. Geriye kalan demokrasi ve hukuk geliştirme taleplerinin ise tüm vatandaşların ortak talepleri olduğunu, kimlik siyaseti üzerinden çözüm arayışlarının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Uçum, asıl meselenin emperyalizm tarafından dayatılan “dış Kürt sorunu” olduğunu savundu. Bu projenin bölgede uydu bir Kürt devleti kurmayı hedeflediğini öne sürdü. Terörsüz Türkiye sürecinin tamamlanmasının, bu dayatmaları da minimalize edeceğini öngördü. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtlerin de milli devletidir ve bu iş bitmiştir.” diyerek, Türkiye’deki Kürtler için ayrı bir devlet veya millet tanımı olmadığının altını çizdi.