Uzman, Girit’teki 722 Yıllık Gerilim Birikimine Dikkat Çekti
Yer bilimleri alanında 22 yıldır özgün yöntemlerle araştırmalar yürüten Timuçin Özat, deprem çalışmalarına başlama nedeninin 1999 Marmara Depremi’nde kaybettiği kız arkadaşı olduğunu belirtti. Bu olayın ardından depremlerin öngörülemezliğini sorgulayan Özat, 2003 Bingöl depremi sonrası çalışmalarını hızlandırdı. Coğrafi Bilgi Sistemleri mezunu ve halen Jeoloji öğrencisi olan 40 yaşındaki araştırmacı, gazetecilik kariyerinden sonra tüm enerjisini sismik araştırmalara adadı. Özat, geliştirdiği “bilimsel parametreler ve matematiksel modellerin” uluslararası geçerliliğe sahip olduğunu iddia ederek, bugüne kadar 23 deprem için yer, zaman ve büyüklük öngörüsünde bulunduğunu ve bunların 18’inin gerçekleştiğini kaydetti. Özat, “Depremi yüzde 100 bilmek diye bir şey yok ancak yeterli bilgiye sahip bazı bölgelerdeki sismik boşlukların disiplinli şekilde takibiyle yüzde 60 ila 90 arasında matematiksel tahmin yapılabilir. Yüzde 15-20 yanılma payı normaldir” dedi.
Özat’ın en kritik uyarısı, Girit Adası çevresindeki Akdeniz bölgesine ilişkin. Afrika plakasının Anadolu altına dalması sonucu 1303’ten beri sismik boşluk olan bölgede “722 yıllık bir gerilme biriktiğini” savunan Özat, 2026-2029 arasında Girit’in güney hattında 8,1-8,2 büyüklüğünde, yer yer 9-10 şiddetinde bir deprem olabileceğini öne sürdü. Bu depremin Akdeniz’de geniş çaplı bir tsunamiyi tetikleyebileceğini vurgulayan uzman, Türkiye’de Muğla, Antalya’nın batı ve doğu kıyıları, Aydın’ın sahil ilçeleri ve İzmir’in güney sahillerinin risk altında olduğunu ifade etti. Tsunami dalgalarının 15-25 dakikada kıyılara ulaşabileceğini, dalga boyunun 2-8 metre, düz alanlarda 1-2 kilometre içeri girebileceğini belirtti.
Özat, Türkiye’deki deprem potansiyeline ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Bilinen 476 diri fay olduğunu, ancak 2099’a kadar 7,5 üzeri deprem ihtimalinin zayıf olduğunu söyledi. Kuzey ve Doğu Anadolu faylarının büyük bölümünün gerilim boşalttığını, Yedisu kesimi ve Hakkari-Irak-İran sınır hattının ise yakın gelecekteki potansiyel riskli bölgeler arasında yer aldığını ekledi. İstanbul için abartılı tahminlere karşı çıkan Özat, “Marmara Denizi’nde 8’lik deprem yok. Bu yüzyıl içinde İstanbul yakınlarındaki en uç deprem büyüklüğü 6,3 olabilir” ifadelerini kullandı. Son olarak, Akdeniz’in tsunami tehlikesi açısından Pasifik’ten sonra ikinci sırada geldiğine dikkat çekerek, kapsamlı tsunami tatbikatlarının önemini vurguladı.
