Trakik Haber: Ankara Hastanesinde Sedye Kazasıyla Kaybedilen Hasta

Sedyeden düşüp hayatını kaybetmişti... Hastaın eşi konuştu: Olaydan sonra sedyeyi attılar

ANKARA HASTANESİNDEKİ TRAJİK OLAY: SEDYEDEN DÜŞEN HASTA HAYATINI KAYBETTİ

Yenimahalle ilçesindeki Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören Muharrem Demir, Dahiliye Servisi’nde yatarken, 15 Mart’ta hastanenin ek binasındaki göz polikliniğine nakledilirken yaşanan kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Demir, yoğun bakımda 5 gün süren mücadelesini kaybederek yaşamını yitirdi.

Olay anı güvenlik kamerası tarafından kaydedilirken, hastanın sedyeden düşmesi esnasında yanında bulunan hasta bakıcılar Bayram S. ve İsa K. ile hemşire Satı T.’nin müdahale etmeye çalıştığı görüldü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, hastanın ölümü üzerine hemşire Satı T. ve 2 hasta bakıcı hakkında ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan soruşturma başlattı. Soruşturma dosyasına güvenlik kamerası kayıtları da eklenmiştir.

MUHARREM DEMİR SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Muharrem Demir, acı dolu olayın ardından Ankara’da Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. Olay sırasında hastanede olan eşi Meliha Demir, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Eşim baş ve göz ağrısı nedeniyle hastaneye yattı. Bir hafta sonra göz doktoruna görünmek istedi. Olay anında sedye ile uğraşılırken düştü. Doktorlar müdahale etti ancak kısa süre sonra hayatını kaybetti.”

Görevlilerin sedyeyi ayarlamaya çalıştığı sırada yaşanan acı olayın ardından Meliha Demir şunları söyledi: “Sedyeye benzer bir hali yoktu. Ayar yapılırken düştü. Kendimi suçlu hissediyorum, keşke ben ölseydim de o kalsaydı. Aslında ceza almalarını istemiyorum, onlar da insan. Adalet yerini bulacaktır.”

Ankara’da Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan hasta bakıcılar Bayram S. ve İsa K. ile hemşire Satı T., ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan gözaltına alındı. Şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Ankara’da Yaşanan Cinayet Olayıyla İlgili Şok Edici Gelişmeler

Geçtiğimiz yıl 26 Haziran’da Ankara’da Eren Yetiş ile mahalleden arkadaşı Volkan Uzel arasında çıkan tartışma ölüme neden oldu. Tarafların babalarının da dahil olduğu tartışmada Eren Yetiş, kendisine saldıran Musa Uzel’e tabanca ile ateş etti. Ağır yaralanan Musa Uzel, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Eren Yetiş ve babası Vedat Yetiş olayın ardından kaçtılar, ancak polis ekiplerince yakalanarak tutuklandılar.

Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan iddianameye göre Eren Yetiş’e ‘kasten öldürme’ suçundan 18 yıl, ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan 3 yıl hapis cezası talep edildi. Vedat Yetiş hakkında da ‘kasten öldürme’ suçundan 18 yıl hapis cezası istendi. Eren Yetiş ifadesinde, Musa Uzel’e ateş ettiğini kabul ederken, uyuşturucu madde kullandığını ve olay anında kendinde olmadığını iddia etti. “Volkan’ın babası geldi, sopayla bana vurmaya başladı. Volkan olay yerinden kaçtı, ona ateş etmedim.” şeklinde konuşan Eren Yetiş, pişmanlık duyduğunu belirtti.

Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı, Eren Yetiş’in Musa Uzel’e üç kez ateş ettiğini ve silahı babası Vedat Yetiş’in yardımı ile ormana attığını belirtti. Sanıkların olayın başından sonuna kadar fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiklerini vurgulayan savcı, Eren Yetiş’e ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis, ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan 3 yıl hapis cezası, Vedat Yetiş’e ise ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası önerdi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Emeklilerin Alım Gücünü Artırmak İçin Yeni Adımlar Atıyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında Aksaray’da 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı. Alanı dolduran kalabalığa seslenen Erdoğan, mitinge yaklaşık 35 bin kişinin katıldığını ifade etti. Emeklilerin alım güçlerindeki düşüşleri telafi etmek için yeni adımlar attıklarını belirten Erdoğan, şu sözleri dile getirdi:

“Bölgemizde yaşanan krizlerin, savaşların, gerilimlerin, ülkemizi olumsuz etkilerini hep göğüslüyoruz. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de can yakan enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığıyla boğuşuyoruz. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım güçlerindeki düşüşü telafi etmek için sürekli yeni adımlar atıyoruz. Tüm emeklilerimize bir defaya mahsus 5 bin lira ödeme yaptık. Yılbaşında emeklilerimizin ve çalışanlarımızın maaşlarını yüzde 50 oranında artırdık. Emeklilerimizin ikramiyelerinde aynı şekilde yüzde 50 artışa gittik. Son olarak banka promosyon ödemelerini 8 bin ile 12 bin lira arasında yükselttik. İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşmeye başlamasıyla elimiz biraz daha rahatlayacak. Çünkü yüksek enflasyon ortamında ne verirsek verelim, dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor. Önce enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor. Allah’ın izniyle bunu başaracak programa ve kararlılığa sahibiz.”

Erdoğan, konuşmasında devamında şunları belirtti: “Hep birlikte biraz daha sabredeceğiz. Ülkemizin gücünden ve potansiyelinden rahatsız olan çevreler, muhalefeti de kullanarak milletimizi karamsarlık bataklığına sürüklemek istiyor.

Ülkenin 3 kat büyütüldüğünü vurgulayan Erdoğan, “Asırlık altyapı ihmallerini telafi ederek, nasıl 2023 hazırladıysak, şimdi de çok daha fazlasını yaparak Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ülkemizi bugüne kadar 3 kat büyüttük. Önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyüteceğiz. Sadece kayıplarımızı telafi etmekle kalmayacak, ülkemizi dünyanın en büyük on ekonomisinden biri haline getireceğiz. Bunu da Aksaray’la birlikte, 81 vilayetimizle birlikte yapacağız” şeklinde konuştu.

“Daha yapmamız gereken çok iş var. Tamamlamamız gereken çok proje, başarmamız gereken çok mücadele var. Bölgemizde yaşananları görüyorsunuz. Bir yanımızda Rusya, Ukrayna savaşı alevlenerek sürüyor. Diğer yanımızda İsrail’in kadın, çocuk demeden katlettiği Gazze halkının yaşadığı vahşet giderek derinleşiyor. Balkanlar’dan, Kafkasya’ya her yerde gerilim artıyor. Sözde büyük devletlerin ve onların güdümündeki uluslararası kuruluşların kimseye hayrının dokunmadığına en acı örnekleriyle şahit oluyoruz.”

Erdoğan, hiçbir alanda kazanımlardan taviz vermeyeceklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Maruz kaldığımız sayısız saldırıyla biz de bu felaket tablosunun içine çekilmek isteniyoruz. Yaşadığımız depremlerin omuzlarımıza bindirdiği yükü bunlara ilave etmek gerekiyor. Milletçe, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimizi muhafaza ettiğimiz için karşılaştığımız badireleri birer birer atlatarak bugünlere gelebildik.

“Birtakım muhterislerin, keyfi öyle istiyor diye şimdi pes edemeyiz. Tam tersine mücadele bayrağını daha yukarıya taşıma vaktidir. Daha çok üreteceğiz. Daha çok ihraç edeceğiz. Devletimizi daha da güçlendireceğiz. Ordumuzu daha da güçlendireceğiz. Ekonomimizi daha da güçlendireceğiz. Aile yapımıza daha sıkı sıkıya sahip çıkacağız.

“Gençlerimize, çocuklarımıza daha sıkı sahip çıkacağız. Medeniyet mirasımıza, daha sıkı sahip çıkacağız. İmanımızdan, inancımızdan taviz vermeyeceğiz. Hayallerimizden, hedeflerimizden taviz vermeyeceğiz. Hiçbir alanda kazanımlarımızdan taviz vermeyeceğiz. Hep ileri gideceğiz. Hep büyüyeceğiz, hep beklenen olacağız.

“Çünkü biz Türkiye’yiz. Çünkü biz Türk milletiyiz. Çünkü biz kendi milletimizin iftiharı mazlumların ve mağdurların umuduyuz. Cumhuriyetimizin ilk asrında yaşadıklarımızdan aldığımız dersler ışığında önümüzdeki asrı, kendi çağımız yapmakta kararlıyız. Bugüne kadar sandıkta milletimizin önüne çıktığımız 17 sınamanın her birinde seçimin konusunun yanı sıra işte bu vizyona da destek istedik. İnşallah 31 Mart’ta da böyle olacak ve biz 18’inci defa milletimizden destek alacağız.”