Uzmanlar, Ortaya Çıkan Kayıtlar Işığında Aile Dinamiklerini ve Kişilik Yapısını Değerlendiriyor
Uzman analizlerine göre, ortaya çıkan ses kayıtları ve mesajlar Tuğyan’ın “sıkıntılı bir kişilik” olduğunu gösteriyor. Ancak uzmanlar, annenin de “sorunları olan birisi gibi göründüğüne” dikkat çekiyor. Anneye yönelik, hemşirelik kariyeri boyunca çeşitli iddialar bulunuyor; “Hemşirelik yaptığı süreçte ölen hastalara elektroşok cihazı uygulamaktan tutun eziyete giren birçok şey yaptığı söyleniyor. Doğru mu bilmiyoruz.” ifadeleriyle aktarılan bu geçmiş, aile ortamının yapısına dair soru işaretleri doğuruyor. Tuğyan’ın ise “parçalanmış bir aile çocuğu” olduğu ve “kötü bir yetiştirilme tarzı” ile büyüdüğü anlaşılıyor. Hemşirelik diplomasına rağmen, “ağzı bozuk, madde kullanım öyküsü var, çocuğu ile ilgilenmediği iddiaları var.”
Uzmanlar, Tuğyan’ın davranışlarını antisosyal kişilik yapısı açısından da yorumluyor. Annesi Güllü ile görüşmelerinde geçen, “‘Yapma dediğimde dinlemiyorsun ama pişman oluyorsun.’” sözleri dikkat çekici bulunuyor. Zira “Antisosyal kişilik yapısında insanlar yaptıklarından pişman olmaz, ıslah olmaz, insanların yapmaması gereken şeyleri yapmaktan çekinmez” ancak bu vakada durumun “bir akıl hastalığı seviyesinde değil ki daha önce karşımıza çıkmamış” bir tablo çizdiği belirtiliyor.
Bir bireyin davranışını belirleyen biyopsikososyal etmenler çerçevesinde değerlendirme yapan uzmanlar, Tuğyan ve Tuğberk’te biyolojik bir sorun izi görülmediğini, çünkü “annesinde ve babasında böyle şeyler görmüyoruz.” ifadesiyle aktarıyor. Ancak “psikolojik olarak yetişme şekilleri ve sosyal ortamları çocuğu suça çekebilir. Kötü bir arkadaşla gezmek gibi.” vurgusu yapılıyor. Davada toplumda büyük infial yaratan nokta ise, “Burada kiralık katil aradığı yönünde yazışmalar da var” iddiaları. Uzmanlar bu konuda, “Bu diyaloglar gerçek ise bu kız sorunlu belli.” yorumunu getiriyor.
Ölüm olayının nasıl gerçekleştiği ise halen netlik kazanmış değil. Uzmanlar, “Bu öldürmeye sebebiyet vermiş midir? Bunu bilmiyoruz.” diyerek 262 sayfalık raporun sonucuna işaret ediyor: “262 sayfalık raporun son maddesinde itilerek düştüğü büyük olasılık deniliyor.” Sosyal medya ve canlı yayınlarda dolaşıma giren, “‘Güllü ölmemiş ama kızı sarılarak nefessiz bırakıp öldürmüş.’” gibi iddiaların ise otopsi raporuyla uyuşmadığı belirtiliyor. Ancak bu tür söylemlerin, kamuoyunda “vahşi kız” algısını pekiştirdiği ve durumun “Soru işaretleri olan bir durum.” olarak kaldığı ifade ediliyor.
