Acil olarak hastaneye kaldırılan Bahar Karakurum Özkan, 4 gün komada kalarak yaşam mücadelesi verdi. Aylarca hastanede tedavi gören ve vücudunda sağlam bir kemik ve organ kalmayan Özkan, 6 kez ameliyat masasına yattı. Evde bakıma muhtaç halde yaşamak zorunda kalan Özkan, “Bir Özür Bile Dilemediler” diyerek şu ifadelerle olayı anlatıyor:
“Ameliyatın ardından ağır bedensel ağrılar yaşayan Özkan, uzun süre yürüyemedi, yemek dahil hiçbir ihtiyacını tek başına karşılayamadı. Vücudunun görünür yerleri dahil kemiklerinde çöküntüler meydana gelen, sağ elini ve sağ kolunu kullanamayan Özkan’da yüzde 71 vücut engeli oluştu.”
Bahar Karakurum Özkan, kazadan sorumlu olanlar hakkında 3 milyon 750 bin lira manevi, 185 bin lira da maddi tazminat davası açtı ve şu ifadelerle adalet arayışını sürdürmektedir:
“Kaza nedeniyle sağ el ve omzunu kullanamayan müvekkil, 2 ağır ameliyat daha geçirecektir. Müvekkil, hayatının sonuna kadar tek başına yapamayacağı ve hep birilerine muhtaç olacağı bir hayata mahkûm olmuştur. Tek başına kıyafetlerini giyememekte, saçını toplayamamakta, araba ve bilgisayar kullanamamaktadır. Anne olması sebebiyle çocuğunun bakım ve ihtiyaçlarını istediği gibi yerine getiremeyen müvekkil, eski fiziki görüntüsüne kavuşamaması sebebiyle değersizlik duygusu yaşamakta, halen psikolojik tedaviler görmektedir.”
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam eden davada, binanın yönetimini yapan gayrimenkul şirketi çalışanı Buğra T., Meltem K ve Yeşim P.’nin asli kusurlu, teknik işlerden sorumlu Medat A. ile diğer gayrimenkul şirketi çalışanı Şerife G.’nin ise tali kusurlu olduğu öne sürülmektedir. Şüphelilerin cezalandırılmaları talep edilirken, davanın ilk duruşmasında mahkeme eksikliklerin giderilmesine karar verdi ve duruşmayı erteledi.