Ülkemiz, dünya genelinde nüfusu en hızlı yaşlanan ikinci ülke konumunda bulunmaktadır ve yakın gelecekte bizi bekleyen dev yaşlı nüfusa hiç hazır değiliz. Araştırmalara göre her 10 kişi 1 yaşlıya bakabilir ancak bu oran 10’un üstüne çıktığında ekonomi, sosyal düzen ciddi anlamda sarsılıyor.
Prof. Dr. Melih Bulut, yaşlıların karşılaştığı en büyük sorunun yalnızlık ve yaşlı ayrımcılığı olduğunu belirtiyor. Gelecekte daha fazla bakıma ihtiyacı olan insanların olacağını söyleyen Bulut, gero-teknolojilerin hayatımıza entegre edilmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Örneğin, bir el güçlendirici robot sayesinde yaşlıların kendi paketlerini taşıyabileceğini ve kimseye muhtaç olmadan sosyal hayata katılabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, yaşlıların sosyal hayata entegre olmalarına yardımcı olacak teknolojilerin kullanılması gerektiğini belirtiyor ve yaşlı bakımı için yeterli insan gücünün bulunamaması durumunda zorluklar yaşanacağını dile getiriyor.
Psikiyatrist Prof. Dr. Sibel Çakır ise dünyanın neredeyse yarısının ‘yaşlı ayrımcılığı’ yaptığını belirtiyor. Çakır, bakımevi ve yaşlı destek kurumlarının önemli bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Hem kalp damar cerrahisi uzmanı hem de İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Gerontoloji Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akgül, yaşlılık için 4 önemli öneride bulunuyor:
- Yaşlı sağlığı hizmetlerini güçlendirmeliyiz. Tele-Tıp ve dijital sağlık platformlarını artırmalıyız.
- Yaşlılar için sosyal destek ve yalnızlıkla mücadeleyi artırmalıyız.
- Yaşlılar için ekonomik ve hukuki güvence mekanizmalarını tam olarak sağlamalıyız.
- Yaşlılar için ulaşım ve şehir planlaması konusu hayata geçmelidir.