Yeşil Hidrojen Mikro Şebeke Sistemiyle Enerji Devrimi

Avrupa’daki gibi elektrik kesintilerine karşı ev tipi yeşil enerji

Gülşah Çolak’ın Projesiyle Sürdürülebilir Enerji ve Kesintisiz Güç

Yaşar Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi Gülşah Çolak, geliştirdiği yenilikçi mikro şebeke sistemiyle hem çevreci hem de kesintisiz enerji çözümü sunuyor. Sistem, sıfır karbon salınımıyla elektrik üretirken, bölgesel elektrik kesintilerine karşı da etkili bir alternatif oluşturuyor. Çolak, “Önümüzdeki 10 yılda yeşil hidrojenin küresel enerji kaynakları arasında öne çıkacağını öngörüyoruz” diyerek bu teknolojinin şehirlerin ve konutların enerji ihtiyacını karşılayabileceğini vurguladı.

200 Kilo Hidrojenle 222 Günlük Enerji

Çolak, “200 kilogram hidrojen depolayarak bir evin 222 günlük elektrik ihtiyacını karşılayabiliyoruz. Aynı miktar, elektrikli araçlarda 20 bin kilometrelik yol kat etmeye yetiyor” açıklamasını yaptı. Danışmanlığını Dr. Öğr. Üyesi Hacer Öztura’nın yaptığı projede, “ada modu” adı verilen yerel enerji üretim ve depolama sistemi geliştirildi. Bu sistem, ana şebekeden bağımsız çalışarak kesintilerde kritik tesislere kesintisiz güç sağlıyor.

2015 Kesintisinden Küresel Çözüme

Çolak, projenin çıkış noktasını 2015’teki Türkiye genelindeki elektrik kesintisine dayandırdığını belirterek, “Avrupa’daki benzer kesintiler de gösterdi ki mikro şebekeler, enerji güvenliği için hayati önem taşıyor” dedi. Sistemin hastaneler, AVM’ler ve üniversiteler gibi yüksek enerji tüketen alanlarda uygulanabileceğini, uzun vadede konutlara da entegre edilebileceğini ifade etti.

Güneş Enerjisi ve Hidrojen Depolama Entegrasyonu

“Güneş panelleriyle beslenen endüstriyel pil sistemine hidrojen tüpleri entegre ettik” diyen Çolak, sistemin kesintisiz enerji üretimini ve depolamayı nasıl sağladığını anlattı. Yenilenebilir kaynaklarla desteklenen bu teknoloji, enerji bağımsızlığı ve iklim dostu çözümler sunuyor.

C40 Şehirlerinden İklim Kriziyle Mücadele

C40 şehirlerinin temiz hava ve yeşil istihdam projeleri sayesinde 108 milyon kişinin daha sağlıklı bir çevrede yaşamaya başladığı açıklandı. 74 şehirde 16 milyon yeşil iş oluşturularak 2030 hedeflerine önemli bir adım atıldı. Hava kalitesindeki iyileşmeler, Madrid ve Barselona gibi kentlerde düşük emisyon bölgeleriyle desteklendi.

Paris ve Stockholm’ün Öncü Adımları

Paris, 2030’a kadar karbon emisyonlarını yüzde 50 azaltma hedefiyle öne çıkarken, Stockholm ise 2040’ta fosil yakıtlardan tamamen arınmayı planlıyor. Her iki şehir de C40’ın İklim Geçiş Çerçevesi’ni uygulayarak küresel iklim liderliğini sürdürüyor.