Türkiye, OECD tarafından yayınlanan ve eğitim reformlarını kalite ve ulaşılabilirlik açısından ele alan raporu dikkatle değerlendirdi. Raporda, Türkiye’nin ilköğretimden yükseköğretime kadar tüm eğitim kurumlarına harcanan bütçenin gayrisafi milli hasıladaki oranını en hızlı artırarak rekor kırdığı belirtiliyor. Bu bağlamda, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla planlanan okul temelli eğitim programları sayesinde, öğretmen başına düşen eğitim saatleri ÖBA ile birlikte 2021 yılında 39 saatten 250.1 saate yükseldi ve bu hedef 2022 yılında 350 saat olması planlanıyor.
Eğitim reformları, Türkiye’nin okullaşma oranlarını artırarak, 5-14 ve 20-39 yaş aralığında OECD ortalamasının üstüne çıkarması ve 15-19 yaş aralığında ise OECD ortalamasına yaklaştırması ile göz dolduruyor. Kız çocuklarının okullaşma oranlarında önemli bir artış kaydedilirken, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da OECD ortalamasına yaklaştı. Okul öncesi eğitim, eğitim sisteminin en önemli hedeflerinden biri haline gelmiştir ve bu konuda zirveye çıkılarak, ülke genelinde yaygınlaştırılmıştır. Köy okullarının tekrar açılması ve okul öncesi eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması konusunda yürütülen “Köy Yaşam Merkezleri” projesi öğrencilere hizmet sunmada oldukça etkilidir. Ayrıca, eğitim sistemi içerisindeki ücretsiz yemek hizmetleri de, günde 5 milyona kadar öğrenciye hizmet sunacak şekilde artırılmıştır.
Bakan Özer, raporda yer alan başlıkları sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaşarak, eğitim konusundaki gelişmeler hakkında farkındalığı artırmaya çalıştı. Türkiye’nin eğitimdeki dürüst ve başarılı çalışmaları, OECD tarafından olumlu bir şekilde değerlendirilmektedir.